Cuma, Ocak 05, 2007

KUZINEMIZ OLSUN MU??

Simdi ne alaka bu diyeceksiniz... Vallahi cok cok uzun zamandir aklimda olan bir sey. Tam olarak nasil calistigini bilmiyorum ama istiyorum.

Aslinda bastan anlatayim. Gecen sene miydi tv'de Unluler Ciftligi diye bir yarisma vardi. Ben ilkini seyretmistim (ama sonrasinda onunda rezaletini cikartmayi becerdi katilanlar. Hatta elektrik bile olmayan ev nasil olduysa bosken bir gece saibeli bir bicimde yandi da yarisma sona erdi- neyse burasi paparazzilere girer.)

Iste ben onu seyrederken adinin KUZINE oldugunu ogrendigim o kocaman mutfak soba/ocak/firin aletini cok begenmistim. Ne mana neden sevdim, bilmiyorum. Kacasim gidesim oldugu gunlerimdeydim. Oyle bir dag basi inziva evi mi ilgimi cekmisti sanmiyorum. Yemek pisirmekle arami sizler biliyorsunuz- yani canim firinim canim mutfagim diye kuzineyi kucaklama icgudusu de olamazdi bu...
Eksi sozlukte tarifleri bile insani kiskirtiyor vallahi:
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=kuzine

Herneyse ben simdi yine istiyorum bunu:)) Acaba nasil kullaniliyordur, gazli mi komurlu mu odunlu mu? Soba gibi temizlenmesi habire gerekiyor mudur? Yani kissadan hisse ben becerebilir miyim acaba.

Bir kis gunu tum bloggerlar oyle bir evde toplansak, kuzine basinda acaba neler konusur, neler yapardik dersiniz:))
Ister miydiniz?

Kuguboynu,theTinkerBell

29 yorum:

ERDIL dedi ki...

Kugu kardes o senin söyledigin sey bir harikadir .Ben onu hem Türkiye'de hemde Almanya'da yasadim.
Cini Soba Misafir odasinda Mutfagin Gözbebegi Kuzine.Son senelerde gene revacda Galiba Simens onu modernlestirerek tekrar mutfaklara soktu.Bu gün Halen avrupada lüks otellerin mutfaklarinda kullanilmakta.Onsuz yemeklerin lezzeti olamiyacagi kanisindalar.Minicik bir bilgi.

birten dedi ki...

canim son cümlen cok hosuma gitti....bloggerler toplansak ne güzel olurdu,acaba birbirimizi taniyabilirmiydik...tabiki tanirdik bence:))
kuzine hakkinda hicbir bilgim
yok:((

Age35 dedi ki...

Of ne güzel olurdu..Tam hepimizin muhabbete ihtiyacı varken..sıcacık.....kuzine de pişen türk kahveleri ile fallar bakılıyor...oy oy oy...

nimetin.blogspot.com dedi ki...

bak sen bir dağ evi al bence:)) içine soba yada şömine:) ama şömine tercihimdir:) bizde misafir gelelim:)

nimet
fırsatçı:)

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

yağmur damlası said...
Tatlım ya bu ne hız...:)
2007'nin tatlı sohbetçisi seni:)
Ben alt yazıya yorum yazayım diye girdim,"seni kıskandım,imrendiiim.Öyle gezerken beni çantana koyarmısın?"diyecektim.
:))
Hıım kuzine ... bizim kuzine diye bir laz kızı blogger var. henüz yeni tanıştık.
http://nedenkuzine.blogspot.com/ buraya Ece temelkuran'ın "neden kuzine" adlı yazısını koymuş,yazıyı oku seversin sanırım.orda da kendi sayfasının linki var.
öperim sevgilerimle.
Seni linklerime koyacağım,biriktirme kutusuna bayılıyorum.orayı ayrı koyacağım.
Senin linkler bölümün neden yok,bir sebebi varmı?

KUGUU dedi ki...

Sevgili Dost Erdil Bey, cini sobasi da harika olurdu dogrusu. Lakin evde sicaksu-kalorifer tum tesisat tam olsun, bir de yaninda nostaljiden benim icin kuzine ile cini sobasi olsun dersem guler misiniz? Ne yapayim insan hem konformist hem nostaljik olunca boyle oluyor galiba:))

BIRTENcgm vallahi bence cogunluk tanirdik, iyi atislar yapardik, en azindan seni göbish-bebish karninla hemen tanirdim ben:)

AGEcugum vallahi gelsin yemekler marifetler gitsin kahveler fallar sohbetler, hos bir hayal oldu degil mi dusunurken bile:)

NIMETcgm somine de senin icin anlastik. Hayal degil mi onu da koydum icine gitti be canim.

YAGMURDAMLAcgm sen ona da yazsaydin ben okurdum- arada bakiyorum eskilere yeni gelen yorumlar olmus oluyor gunler sonra bile. Seni cantama seve seve koyardim ama sorun-veya degil!- iste artik oyle gezmiyorum, hatta iyice usengec bile oldum. Verdigin linke-kuzine- hemen gidecegim. Biriktirme Kutusu'nu begeniyor olmana sevindim. Son zamanlarda ihmal etmistim ama pek de kayda deger bulamadim koyacak sey. Bende neden link olmadigina gelince: Evde SIK Kullanilanlar kisminda kendime bir blog dosyasi yarattim- oradan girip girip okuyorum ama 2 sayfadan fazla oldu simdi eskisi, yenisi, gideni, yeni geleniyle... Iste iken ise vakit buldukca ezbere adini bildigim bloglardan girip linklerinden ilerliyorum:) Koymaya kalksam hangi birisini koyacagim, ya unuttugum olursa, alfabetik olmazsa alinirsa vs gibi alt nedenleri de var.

KUGUU dedi ki...

YAGMURDAMLASI kuzine linki birkac turlu denedim ama cikmadi:((

zeyno dedi ki...

Kugucum, kuzine başında sohbetimiz kesin mükemmel olurdu, sabahlardık herhalde...
Bu arada gitmediğime ve yine sizlerle olduğuma ben de seviniyorum

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

http://nedenkuzine.blogspot.com/


ben sadece bunu kopyala yapıştır yaptım açıldı bir güzel,seninki neden açılmadı ki acaba?

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

ECE TEMELKURAN
Kuzine
Taze zeytinyağı kokusu, fırından gelmiş ekmek ılığı ve boğuk ateş sesi... Şimdi bir dağda, dünyanın en güzel yerinde, dünyanın en berbat meselesi üzerine bir kitap yazmaya çalışırken, aklım oralara gidiyor. Boğuldukça aklım kaçıveriyor. Aklım, yıllar önce, bir Ege kasabasının, sofalı mutfağındaki insan kokulu o divana, divanın karşısında durmadan yanan o kuzineye gidiyor. Patlıcan kızartması sesi, orman gibi kokan odun tozu, rüzgârda güllerin birbirine değme gürültüsü. Düşünüyorum da şimdi; Tanrı'nın en büyük hatası çocuklara vermesidir çocukluğu... ***
Hepimizin bir anı var muhakkak. Çocuk olduğumuzu, bu zamanın geçiciliğini bilmediğimiz, henüz zamanı bilmediğimiz zamanlardan kalma bir an. O zamanlar sonradan hatırlayacağımızı hiç bilmeden, içinden geçip gittiğimiz bir an. Sonradan, dünya ve insanlık hikâyeleri çamurlu bir sümük gibi üzerimize yapıştığında, silkmeye çalıştığımız her an yüzümüze gözümüze bulaştırdığımızda, aklımızın içinde iki cam tabaka birbirine çarpa çarpa kırılır gibi canımız acıdığında hatırlayıp dinleneceğimizi, hatırlayarak bir mola alacağımızı hiç bilmediğimiz anlar. Gözümüzün önünde bir çocuk büyüse şimdi, biz onu izlerken bilebilir miyiz acaba o anın onun için hangi an olabileceğini? Artık kuzineler kalmadığına göre ne biriktiriyor çocuklar geleceğe? Akıl, bazen öyle çaresiz kalıyor ki, belleği çağırıyor yardıma herhalde. "Bana bir yer bul" diyor, "Biraz dinleneyim". İşte o zaman o an, hatırladığımızı hiç bilmediğimiz o zaman aralığı çıkıp geliyor çok eskilerden. Sonsuz huzur, sonsuz kaygısızlık, sonsuz güvenlikle dolu bir zaman ve uzay parçacığı. Benim parçacığım kuzineyle ilgili. Ya sizinki neyle? Kimsenin çocukluğu çok iyi geçmiş olamaz. Çocukluk denen şey iyi geçemez çünkü. Kim ki çıkıp karşıma "Çok şahane bir çocukluk geçirdim" desin, on beş dakika verin bana, ispatlarım size yaralarla dolu bir çocukluğu olduğunu. Hiçbirimiz yeterince sevilmedik çünkü. Çünkü yeterince sevilmek diye bir şey yoktur. İnsanlık daha çözemedi bu sorununu, kimse henüz sevginin ne kadarının yeteceğini bulamadı. Ne ki hepimiz olduk işte, geçti gitti. Artık bize gereken "süper geçmiş çocukluk yılları" değil zaten. Sadece o bir an gerekli bize dünyaya dayanabilmek için, insanlığın hikâyelerine. O bir anınız varsa işte yırttınız demektir. Aklınızın içinde, bazen birbirine çarparak etinizi kese kese kırılan cam tabakalara, o çarpışmaya ara verebilirsiniz, aklınıza kaçacak bir yer bulabilirsiniz demektir.
***
Bir kuzine olsa şimdi. Dışarıda yağmur yağsa. Dedem bana sarı saat alsa. Beyaz tabaktaki zeytinyağına düşse güneş perde sallandıkça. Divanda yattığım yer ısınsa ısınsa. Uyanıkken gördüğüm rüyayı, rüya olduğunu bilmeden takip ede ede uykuya dalsam. Ölümle ve açlıkla ilgili bildiğim şeylerin hiçbirini bilmesem. Patlıcan kokmaya başlayınca uyansam. Kuzinenin kapağı açılsa, peynirli börek çıksa içinden. Sevdiğim herkes gelse, hepsi sığsa bir divana. Ekmeğin az kızarmış yanağını kolumun beyaz içine benzetsem. Bunu kimseye söylemesem o zaman, yıllar sonra bir yerde yazacağımı bilmesem. Dışarıdaki zeytin küfelerinden bir koku gelse, küplerdeki zeytinyağı titrese birileri yürüdükçe. Böyle küçük şeylere baksam hep, bir şeyleri bir şeylere benzetsem. Bu benzetmelerin sonra insanı yazar edeceğini, yazarlığın insanlığın pis meseleleriyle ilgilenmek mecburiyeti olduğunu bilmesem. Yine keşke kuzineden başka bir şey... Bilmesem.

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

sana bütün yazıyı kopyaladım yorum olarak yolladım.Kıh kıh.
Bu da o sayfanın esas sahibinin linki:


http://bizimkuzine.blogspot.com/

Nasıl geçti habersiz... dedi ki...

Ve en başında yazacağımşeyi sona koyuyorum.

Kuzinenin başında bana da yer ayır,olur mu?

gazel vakti dedi ki...

Bak eğer öyle bi ihtimal olsaydı bloggerlar kuzine başında bacım ben sanırsam hep pişiren kişi olurdum seviyorum napiyim yemek pişirmeyi.Neşeli şeyler konuşurduk tahminimce süper bişey olurdu.

kurunane dedi ki...

kuzine hikayelerini eşimden dinledikçe bana da hep çok cazip gelmiştir. anneannesinin akşamları kuzineye patates koyduğunu ve bunu tv izlerken büyük bir iştahla çerez niyetine yediklerini anlatır. dinlerken çok hoşuma gidiyor.

kuğu'cuğum bende gazel'e yardım eden kişi olurdum :)

Jilfeym dedi ki...

ben hiç görmedim ya ama merak ettim bak şimdi...

renkler dedi ki...

Aaaaaa inanmıyorum kuzineli bir ev benim yıllardır hayalimdir biliyor musun? Emekli olunca bir dağ evi yaptırıp sık sık oraya gitmeyi düşünüyorum ve kocamaaannn bir mutfak ve kuzine istiyorum. Günüm hep orada geçsin istiyorum. Ebrunun sitesinde bir mekan resmi vardı, ve içinde bir kuzine, yarın senin için yayımlarım çünkü izin isteyip bir gün yayımlamak için resmi kaydetmiştim. veya sen Ebrunun sitesinden bakabilirsin, aylar önceydi.

Bir de yüzüklerin efendisi'nin ilk filminde o küçük adamların evlerini gösterirlerdi hatırlar mısın, bir adamın evinde kuzine vardı ve o mutfağa bayılmıştım. O günden beri hayalimdir öyle bir dağ evi...

ceyda'nın tükkanı dedi ki...

Daha 2-3 gün önce benim eltiyle ah bir kuzine olsa basında otursak şööööyle kahveleri yapsak, bir yandan da güveç bir tarafta pişse diye konuşuyorduk ki baktım kuzine de kuzine demişsin. Super fikir valla. Benim bildiğim odun ile yanardı ama farklısı çıktı mı bilemiyorum. Nostalji olsun diye alıp koymalı mı mutfağa gerçekten:))

Gamzeli dedi ki...

Ooo o sobanın böreği süper olur ...ımmmm.....

Ayçiçeği dedi ki...

Nostalji yaşamak için çok güzel. Hele kışın pek bir keyfli olur. Ama ben elektroniğe ve konfora fazla bağımlıyım galiba:)

yummymummy dedi ki...

olsun kugucum olsun... şöyle köfte atalım cızır cızır... sonra almaya yakın birer dilim kaşar koyalım üzerlerine... olsun evet olsun....

Ayçiçeği dedi ki...

Kuğu'cğm, Age'in postunda gördüm şimdi kuzinenin resmini. Ve jetonum geç de olsa düştü. Biz bu kuzineyi dağın tepesinde, ahşap evde, sıcak şarap içtiğimiz yerde görmüştük. Eşimin ilgisini çok çekmişti de, ben pek aldırmamıştım. Keşke senin için resmini çekseymişim:))

Yaz dedi ki...

Kuğu boyunlu canım arkadaşım nereden aklına geldi şimdi kuzine :) valla pek bi severim. Teyzemin yazlık evinde vardı bundan. Keyfini bizzat yaşadım. Çok güzel yemekler ve börekler pişer üstünde. Kışın yanı başında oturup üstünde çay ve kestane pişirmek çok keyifli olur. Bak özendim şimdi :)

KUGUU dedi ki...

1-2 gundur yazamadim farkindayim- kusura bakmayindiyerek bu tatli yorumlarinizla hemen basliyorum.

ZEYNOcugum kesinlikle iyi ettin canim. Senin o yazini hatta blog dunyasini bilmeyenlere- bizim burada ne buldugumuzu nasil hissettigimizi - anlatabilmek icin cok guzel bir ornek olarak kullanmak lazim derim ben- o kadar guzeldi.
YAGMURDAMLASI yazi icin tekrar tesekkurler. Bu sefer aciliyor- demek o anda acilmadi. Malumben de sabirsizimdir 3 denemeden sonra vazgecmisim:) VE elbette kuzine basinda yerin hazir.
GAZELcgm canim benim sen kuzine bas sefi ol o zaman, ama balik isterim unutmadin degil mi:))
KURUNANEcgm biz de kumpir yapardik- yummmyum yumulurduk vallahi. Seni de o halde Bas SefYardimcisi yapalim kuzineli gunlerimize hayalimizdeki dagevinde:)
GULFIcgm bak AGEcugum bugun benim icin rsimlerini bulup koymus onun linkine gidersen gorursun canim. Gelecek misin bizimle?
RENKLERcgm ben o filmi seyretmedim- seyredecegm bir film de dgl ama baksana oradan bile sana da hevesi getirmis ya. Hadi gel senin hayalin gerceklesene kadar (insallah), bu bizim bloggerlar dagevine simdilik:))
CEYDAcgm aaa nerdeyse ayni anda dusunmusuz. Senin eve ebat ve konum olarak uyabilir aslinda:) Alirsan once sende toplaniyoruz demektir:))
GAMZELIcgm sende de guzel anilari var galiba aile buyuklerinden- ya da nisanlinin ailesinden belki de, anlatsana.
AYCICEGIcgm seninle dogumgunumuz ayni cikarsa sasirmayacagim artik vallahi. Ne demek istedigimi anlamak istiyorsan eger, seninburadaki ilk yorumuna cevaben lutfen en tepede benim ilk yorumuma- ErdilBeye verdigim cevaba bak canim:)
YUMMYMUMMYcgm donmus bayram tatilinden, nasildi hemen geliyorum bloguna yazdin mi bakayim?:)) Canim seni o halde nasil ucaga aldilar- doktor raporu istemediler mi?
AA AGE bana ithafen kuzineleri mi resimlemis:)) Duygulandim simdi.
YAZcgm teyzendeki gercek eski usul bir kuzine olmali- gormek isterdim- beni de gotursene oraya birgun:) Agva donusu ugrasak mi?:))

Kuguboynu,the dilidamagina yapisti cevap yetistirecegm diye:)

Gamzeli dedi ki...

Evet canım ailemden, ben küçüktüm çok iyi hatırlıyorum tanıdığımızın evine gittik, ogün börek yaptılar o kadar güzeldi tadına doyamadık ama şimdi kimsede göremiyorum o sobadan :(

enne dedi ki...

Kuzine mi dedin sen? Evvet, canlı şahidi olarak anlatıyorum. Köyde babaannemin evinin mutfağında durur bir adet. Hala kullanılır ve küçüklüğümde köyde geçirdiğim tüm zamanlarda akşamları, soğukta ise tüm gün yanardı. Evin alt katına inip odunluktan (kömürlük değil, odunluk) fındık kabuğu doldurulur kovaya, odunlar alınır, kuzineye atılır bir bir. Fındık kabuğu çıtır çıtır yanar, kızarır kuzinenin dışı. Üzerinde 2 göz vardır, sürekli tencereler olur üzerinde. Ya keşkek, mısır çorbası veya karalahana yemeği pişer kocaman dışı siyah tencerelerde. Yazsa eğer mevsim, mısır haşlanır bolca. Tencerelerin başına gidip gelip mısır alırsın ve yersin sürekli.

Kuzinenin fırınında ise mutlaka tepside ekmek pişer 2 günde bir. Sıcak sıcak alırsın, ortasını açıp halis tuzsuz tereyağı koyarsın, bahçede oyun oynarken yersin bir güzel. Akşamları da patates atarsın fırına, bir güzel yenir hep beraber.

Kuzineyi çok severim ben ve harika anılarımı aklıma getirdin kuguucumm. Çok teşekkürler.

Toplu İğne dedi ki...

benim bir arkadaşım kocasıyla urlaya taşındılar. fortplex mi diyim ben ona, işte 4 katlı bir evde oturuyorlar yaz kış- donuyorlar tabi, aldılar kuzine salona, aman ne şirin birşey, ben bebeyken küçük ev diye bir amerikan kovboy dizisi vardı, onların kütük evlerinde de vardı aynısından. evi sıcacık yapıyor, çaydanlığı üstüne koyuyorsun, kestaneyi pişirip mısırı patlatıyorsun, pek eğlenceli, akşam ışığa da gerek yok, odunlar çıtır çıtır yanıyor, penceresinden de ışık veriyor. ay valla şuan içimden kuzinenin dibinde uyuklayan bir kedi olmak geldi. mırrrr

bething* dedi ki...

cok keyifli ve heycanli olurdu tanismak!!!!!!

KUGUU dedi ki...

GAMZELI Adasim ne guzelmis sahiden. Ben hic tadmadim olsa da kuzinede pismis borek yesem.
ENNEcgm asil ben sana bu guzel anilarini paylastigin icin tsk ederi efenim:)
TOPLUIGNEcgm valla herkes kuzine basinda kendine bir yer buldu ne guzel, mir kay kenara:)
BETHINGcgm sahiden heyecanli olurdu. Oyle bir dagevinde bloggerlar bulussak, adini da Blogger Ciftligi koysak... Birkac gun keyfi olurdu. Artik bilindik tatillerin tadi yokki.