Perşembe, Aralık 15, 2011

FARKETTIM KI BEN....

Dun gece biraz okudum, 50 sayfa kadar.
AMA,
yazari haric tutarak kendim hakkindaki kararim su oldu:
"Ben bilinmeyenlerin, yuzlerce yil once olmus, yaninda kimsenin olmadigi ya da olaninda kemiginin tozunun bile kalmadigi, kaniti, yazisi, filmi vsi olmayan anlarin an be an dillendirilmesini sevmiyormusum..."

Yani ne bileyim sicak gunesin altinda caglayan nehrin yaninda atinin ustunde mavi- kirmizi kaftani ile giderken....ne malum kaftanin rengi.. ya da yuzune bakti ve dediki blah blah...ne malum boyle konustuklari..... ya da yuzu kizardi elleri titredi vs vs vs.
Hani payitahtin tarih yazicilari var ama baska sahislar hakkinda bu detaylari vermiyor ki.

Hayir ben tarihteki gercek hikayelerin dillendirilmesini- veya romana cevrilmesi demeliyim belki de- sevmiyormusum.

Ben Mimar Sinan'in eserlerinde biraktigi izleri, yaparken inanilmaz yaraticiligini, nuktedanligini ustaligini ve hikayelerini dinlemeyi cok seviyorum. Ornegin Selimiye Camiinin icindeki namaz alaninin ortasindaki sadirvanli loca ve tasiyan dort mini sutundan birinde "ters tepetaklak duran lale figuru"nun hikayesi gibi....

Dedim ya yazari ve bu romani ayri tutarak, dun aksam kendimde farkina vardigim gorusumu yaziyorum su anda sadece.

Kuguboynu,theGecIdrak

1 yorum:

Fido dedi ki...

ne güzel bir blogunuz var,yeni keşfettim ve çok mutluyum :)

www.fido-land.blogspot.com